İbrahim Hakkı Konyalı,
"İnkılâb Mezalimi - Türk Milleti'nden Geleceğin Tarihçisine Raporlar"
serlevhası altında kaleme aldığı makalesinde bizzat yaşadıklarını anlatıyor.
Daha evvel Instagram hesabımdan da paylaşmıştım, bakmak için tıklayın.
Metnini verdiğimiz makaleyi kaydetmek için resmin üzerine tıklamanız kâfi olacaktır.
BULGARLARA SATILAN ARŞİVİN HİKÂYESİ
"1930 yılında Sultan Ahmed'te Tapu Kadastro Dairesi'nin bitişiğindeki iki katlı <Maliye Hazine-i Evrakı> denilen yerdeki târihi evrak
<fersûde evrak> diye Bulgarlar'a okkası üç guruş on paraya satılmıştı.
Yüzbinlerce kilo bu tarihi evrak arasından yalnız Osmanlı Tarihi değil Dünya tarihini aydınlatacak vesikalar vardı.
Burada Orhan Gazi devrine kadar çıkan vesikalar da bulunuyordu.
İslam yazılarının her çeşidini okuyan bir Bulgar albayı İstanbul'a gelmiş, hırsızlarla uyuşmuş, vesikalarımızı aylarca incelemiş ve onlara şöyle bir teklif yapmış:
-"Bunları fersûde evrak diye satışa çıkarın. Şartnamesine Türkiye sınırları dışarına çıkarılmasını koyunuz!.."
Bu Bulgar zâbitin istediği gibi şartname hazırlanmış, kuru ot fiyatından aşağı, okkası üç kuruş on paraya satılmıştır.
Bulgaristan, Alman Kraliyet Enstitüsü ve Vatikan arşivi bunları paylaşmışlar!..
Bulgarlar bunları tasnif ederek iki cild rehber de neşretmişlerdir. Türk tarihini inceleyecekler artık Sofya'ya gidecekler.
Ben bu cânileri yakaladım. İzmit Ağır Ceza Mahkemesi duruşmalarını yapacaktı.
Çıkartılan bir aftan faydalandılar."
Makale